Kısırlığın psikososyal etkileri
1 sayfadaki 1 sayfası
Kısırlığın psikososyal etkileri
Kısırlık genel olarak bir çiftin 1 yıl boyunca korunmamasına karşın gebe kalamaması olarak tanımlanmaktadır. Bu süre 34 yaşın üzerindeki kadınlarda 6 ay olarak kabul edilir. Ayrıca yumurtalık rezervi düşük olan kadınlarda da kısırlık ile ilgili tedavilere daha erken başlanabilir.
Ergenlik dönemindeki en önemli değişikliklerden bir tanesi de kadının veya erkeğin üreme yeteneğine ulaşmasıdır. Çocuk sahibi olmada zorlanma çiftlerde öncellikle bir şaşkınlık ve öfke oluşur. Kısırlık sorunu yaşayan çiftlerin büyük bir bölümü ve özellikle kadınlar, kısırlık tanı ve tedavi sürecinin yaşamları boyunca yaşadıkları en üzücü dönem olduklarını belirtmektedir. Tedavi sürecine giren bazı çiftler mesleki yaşamlarındaki kariyer olanaklarını ve yaşamlarındaki diğer ciddi fırsatları ertelemek veya tamamen bırakmak durumunda kalmaktadır. Biz de günlük pratiğimizde oldukça başarılı bir öğrenim yaşamı ve mesleki yaşamı olan bazı çiftlerin bu tedavi için her şeyden vazgeçebildiklerini gözlemleyebiliyoruz. Birçok çift bu sorunun geçici olduğunu kabul etmekte zorlanmakta ve psikolojik açıdan daha fazla zedelenmektedir. Bu konuda yapılan çalışmalarda kısırlık sorunu olan kadınlarda depresyon veya depresif belirtilerin 2-3 kat daha sık görüldüğü gösterilmiştir. Başka bir çalışmada ise depresyon ve anksiyete skorlarının kısırlığı olan kadınlarla kanser, hipertansiyon, HIV pozitifliği ve myokard infarktüsü geçiren kadınlarla aynı düzeyde olduğu gösterilmiştir. Yine bir çalışmada infertil çiftlerde psikiyatrik hastalık prevalansı %40 olarak bulunmuştur. En sık görülen iki bozukluk anksiyete (%23) ve majör depresyon (%17) olarak rapor edilmiştir.
İnfertil çiftlerde sıklıkla bir sosyal izolasyon olmakta, arkadaşların ve ailenin konuya bakış açısı da bu izolasyon sürecini artırabilmektedir. Birçok toplumda kısırlık sorunu olanlar bunu konumlarında bir düşme, yetersizlik ve yetilerinde bir düşüş olarak algılamaktadır. Bu nedenle en gelişmiş toplumlarda kısırlık sorunu olan çiftler kendilerini yalnız hissetmektedir. Bir çalışmada tüp bebek tedavisi başarısızlıkla sonuçlanan kadınların %13'ünde intihar düşüncelerine rastlandığı görülmüştür.
Kısırlığın psikolojik etkileri veya psikolojik durumun tedavi üzerindeki etkileri genellikle göz ardı edilmektedir. Ayrıca bu konuda doğru bilgi elde etmek de oldukça zordur. Kadınlar gebe kalan veya çocuğu olan kadınlara karşı olan kıskançlık duyguları ile başa çıkmalarında zorlandıklarını, bunu dile getirmelerinin de toplumsal açıdan olası olmadığını belirtmektedirler. Ayrıca kısırlık tedavisi nedeniyle başvuran kadınlarda bu konularla ilgili doğru bilgileri almak da zordur, çünkü çiftler ayıplanacakları veya eleştirilecekleri korkusuyla psikolojik durumları ile doğru bilgi vermemektedir. Bu nedenle infertil çiftlerde psikolojik değerlendirmenin bir psikolog veya psikiyatrist tarafından yapılması önerilmektedir.
İnfertilite sorunu kadınlarda daha fazla baskıya neden olmaktadır. Özellikle tüp bebek tedavisi gören çiftlerde çocuk olmama nedeni erkeğe bağlı faktörlere bağlı olsa bile, gebelik başarısının çok büyük oranda kadına bağlı olması bu baskıyı artırmaktadır. Tedavinin başarısızlıkla sonuçlanması kadının kendini değersiz hissetmesine ve öz güveninde azalmaya yol açmaktadır. Ayrıca sıklıkla kadınlar bu durumun geçmişte yaşadıkları kürtaj veya doğum kontrol yöntemleri nedeniyle verilmiş bir ceza olduğunu düşünmektedir. Erkekler genellikle sorundan daha az etkilenmekle birlikte, öz güven azalması, sosyal izolasyon ve eşine karşı suçluluk gibi etkiler onlarda da görülmektedir. Erkekler daha çok iş yoğunluğunu arttırma ve değişik aktivitelere girme yoluyla konuyla baş etmeye çalışmaktadır ve soruna daha çözüme yönelik bir yaklaşım sergilemektedir. Ayrıca erkekler çocuksuz yaşam konusunu daha erken ve kolay tartışmaya başlamaktadır. Ancak yine de infertilite sorunu erkekte önemli düzeyde bir distresse neden olmakta, bu distress erkek faktörüne bağlı kısırlık durumunda daha yoğun olmakta ve bazı erkeklerde geçici empotana neden olabilmektedir. Bu psikolojik etkiler tedavi sonucunda gebelik olsa bile 18 aya kadar uzayabilmektedir.
Ergenlik dönemindeki en önemli değişikliklerden bir tanesi de kadının veya erkeğin üreme yeteneğine ulaşmasıdır. Çocuk sahibi olmada zorlanma çiftlerde öncellikle bir şaşkınlık ve öfke oluşur. Kısırlık sorunu yaşayan çiftlerin büyük bir bölümü ve özellikle kadınlar, kısırlık tanı ve tedavi sürecinin yaşamları boyunca yaşadıkları en üzücü dönem olduklarını belirtmektedir. Tedavi sürecine giren bazı çiftler mesleki yaşamlarındaki kariyer olanaklarını ve yaşamlarındaki diğer ciddi fırsatları ertelemek veya tamamen bırakmak durumunda kalmaktadır. Biz de günlük pratiğimizde oldukça başarılı bir öğrenim yaşamı ve mesleki yaşamı olan bazı çiftlerin bu tedavi için her şeyden vazgeçebildiklerini gözlemleyebiliyoruz. Birçok çift bu sorunun geçici olduğunu kabul etmekte zorlanmakta ve psikolojik açıdan daha fazla zedelenmektedir. Bu konuda yapılan çalışmalarda kısırlık sorunu olan kadınlarda depresyon veya depresif belirtilerin 2-3 kat daha sık görüldüğü gösterilmiştir. Başka bir çalışmada ise depresyon ve anksiyete skorlarının kısırlığı olan kadınlarla kanser, hipertansiyon, HIV pozitifliği ve myokard infarktüsü geçiren kadınlarla aynı düzeyde olduğu gösterilmiştir. Yine bir çalışmada infertil çiftlerde psikiyatrik hastalık prevalansı %40 olarak bulunmuştur. En sık görülen iki bozukluk anksiyete (%23) ve majör depresyon (%17) olarak rapor edilmiştir.
İnfertil çiftlerde sıklıkla bir sosyal izolasyon olmakta, arkadaşların ve ailenin konuya bakış açısı da bu izolasyon sürecini artırabilmektedir. Birçok toplumda kısırlık sorunu olanlar bunu konumlarında bir düşme, yetersizlik ve yetilerinde bir düşüş olarak algılamaktadır. Bu nedenle en gelişmiş toplumlarda kısırlık sorunu olan çiftler kendilerini yalnız hissetmektedir. Bir çalışmada tüp bebek tedavisi başarısızlıkla sonuçlanan kadınların %13'ünde intihar düşüncelerine rastlandığı görülmüştür.
Kısırlığın psikolojik etkileri veya psikolojik durumun tedavi üzerindeki etkileri genellikle göz ardı edilmektedir. Ayrıca bu konuda doğru bilgi elde etmek de oldukça zordur. Kadınlar gebe kalan veya çocuğu olan kadınlara karşı olan kıskançlık duyguları ile başa çıkmalarında zorlandıklarını, bunu dile getirmelerinin de toplumsal açıdan olası olmadığını belirtmektedirler. Ayrıca kısırlık tedavisi nedeniyle başvuran kadınlarda bu konularla ilgili doğru bilgileri almak da zordur, çünkü çiftler ayıplanacakları veya eleştirilecekleri korkusuyla psikolojik durumları ile doğru bilgi vermemektedir. Bu nedenle infertil çiftlerde psikolojik değerlendirmenin bir psikolog veya psikiyatrist tarafından yapılması önerilmektedir.
İnfertilite sorunu kadınlarda daha fazla baskıya neden olmaktadır. Özellikle tüp bebek tedavisi gören çiftlerde çocuk olmama nedeni erkeğe bağlı faktörlere bağlı olsa bile, gebelik başarısının çok büyük oranda kadına bağlı olması bu baskıyı artırmaktadır. Tedavinin başarısızlıkla sonuçlanması kadının kendini değersiz hissetmesine ve öz güveninde azalmaya yol açmaktadır. Ayrıca sıklıkla kadınlar bu durumun geçmişte yaşadıkları kürtaj veya doğum kontrol yöntemleri nedeniyle verilmiş bir ceza olduğunu düşünmektedir. Erkekler genellikle sorundan daha az etkilenmekle birlikte, öz güven azalması, sosyal izolasyon ve eşine karşı suçluluk gibi etkiler onlarda da görülmektedir. Erkekler daha çok iş yoğunluğunu arttırma ve değişik aktivitelere girme yoluyla konuyla baş etmeye çalışmaktadır ve soruna daha çözüme yönelik bir yaklaşım sergilemektedir. Ayrıca erkekler çocuksuz yaşam konusunu daha erken ve kolay tartışmaya başlamaktadır. Ancak yine de infertilite sorunu erkekte önemli düzeyde bir distresse neden olmakta, bu distress erkek faktörüne bağlı kısırlık durumunda daha yoğun olmakta ve bazı erkeklerde geçici empotana neden olabilmektedir. Bu psikolojik etkiler tedavi sonucunda gebelik olsa bile 18 aya kadar uzayabilmektedir.
Similar topics
» Hamilelikte Sigaranın Etkileri
» Riskli gebeliklerde cinselliğin etkileri nelerdir?
» Erken yaşta gelen gebelik ve psikolojik etkileri
» Riskli gebeliklerde cinselliğin etkileri nelerdir?
» Erken yaşta gelen gebelik ve psikolojik etkileri
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz